9 Nisan 2008 Çarşamba

lost spirit

kaybolan ruhların ardından bakılınca geçmişin köhne yanlız ıslak harabe şehrine görebilinen tek şey yanlızlık we hüzün olur... göz yaşları dökersin umarsız gecelerin sabah olmayan alaca karanlık aydınlığına... ışık loş geçmişin acılarını sana hatırlatır gece ise üstünü örtmek için sabırsızlanır... sonuç olarak ne aydınlıktır ne karanlık... ne acıdır nede umut... sadece yanlızlık...

acı kabuğu gibidir gerçeğin... istemezsin ama benliğin gibidir... ne kaçacak bir yerinn wardır nede saklanacak bir yerin... bir göğüs ararsın paylaşacak... benlikten uzak olmak isteyeceğin gibi senin gibi... yaşamdan alınan bütün öğütleri içeren bir yanlızlığın karanlığında yaşanmış hikayeler paylaşacağın...

delirmek istersin yaşamla karşı karşıya kalınca kendinle dalga geçer üzmessin kalbini istemessin yaşamı en güzellerini ... acı çekmekten korkar gibi olmaktan bıkıp çıkarsın kabuğundan...

düşler görmek istercesine dalarsın uykuya kimsenin sana zarar wermesine izin wermeksizin yanlızlığınla girersin rüyalar kentine... yetler çimendendir çıplaksındır... özüyle buluşmak gibi benliğinin... bir melek beklersin bakmaya kıyamayacağın... kendinden bile utanmayı isteyeceğin...

Hiç yorum yok: